Tanrıverdi Manisa'da Belenco Fabrikası Açılışını Yaptı.

Haberler
Bu haberi Facebook'ta paylaşın
Bu haberi Twitter'da paylaşın
Haber Tarihi : 12.12.2011

Eklenme Tarihi : 12.12.2011

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, 9 Aralık 2011 Cuma günü, Manisa’da Belenco Fabrikası açılışında şunları söyledi:

Bugün Manisamıza yeni bir fabrikayı kazandırmanın sevincini hep beraber yaşıyoruz.
Kuvars yüzeylerin eşsiz özelliklerini ileri teknoloji kullanarak tasarımla buluşturan Belenco’nun Manisa Organize Sanayi Bölgesi'ndeki yeni fabrikasının ülkemize, ekonomimize, Manisamıza ve Manisalılara hayırlı, uğurlu olmasını temenni ediyorum.
Peker Grubunun Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Erhan PEKER’e bu yatırım için Manisa’yı tercih ettikleri için teşekkür ediyorum.
Değerli Arkadaşlarım,
Türkiye zor ve virajlı yolları aşarak bugünlere geldi. Dünün hasta adamı olan, 5 sente muhtaç durumda olan Türkiye bugün güçlü ve dinamik ekonomisiyle bütün dünyaya örnek olmaktadır.
Ekonomik krizlerin siyasi krizleri, siyasi krizlerin ekonomik krizleri körüklediği, belirsizlik, ümitsizlik, güvensizlik ve kaos dolu günlerini unutmadık.
Yatırım yapmayı bırakın, mevcut halin bile sürdürülebilir olmadığı, bugünkü Yunanistan gibi memur maaşlarını ödeyemez durumda idik.
Ama bugün, geride bıraktığımız 9 yıllık AK Parti iktidarında, bunların hepsi aşıldı. Türkiye ekonomik anlamda güçlü, siyasi anlamda istikrarlı bir hale geldi.
Cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yılı olan 2023'te dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olma hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz.
Bu hedefimizi iddialı bulanlar artık bunun gerçekleştirilebilir bir hedef olduğunu nihayet görmeye ve dile getirmeye başladılar.
9 yılda kişi başına gelirimizi 3.492 Dolardan 10 bin Doların üzerine çıkardık.
2023 yılında 25 bin Dolar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz.
Dünyanın yaşadığı ağır kriz sürecinde ekonomilerinin en büyük sıkıntılarından biri de işsizlik oranlarındaki artışlar oldu.
Bu süreçte, gelişmiş ekonomilerin çoğunda işsizlik oranları çok yüksek artışlar gösterirken, ülkemizde işsizlik oranı artışı sınırlı seviyede kaldı.
İşsizlik oranındaki artışa rağmen kriz döneminde ülkemizde toplam istihdam hiçbir zaman azalmadı.
Krizin en yoğun yaşandığı 2009 yılında bile toplam istihdamımızı 83 bin kişi arttırdık.
Hükümetimizin aldığı tedbirlerle, ekonomimizdeki hızlı toparlanmaya paralel olarak işsizlik oranı da 2009 yılının nisan ayından itibaren düşmeye başladı.
Krizin etkisiyle 2009 yılında % 14'e yükselen işsizlik oranı, 2010 yılında % 11,9'a geriledi ve Şubat 2011'de kriz öncesi seviyelere geldi.
TÜİK'in Haziran ayı işsizlik oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 1,3 puan azalarak % 9,2'ye kadar geriledi.
Değerli Dostlar,
2010 sonu itibariyle Avrupa Birliği üyesi ülkelerle karşılaştırıldığında, kamu dengesi en iyi durumda olan 4 ülkeden biriyiz.
Almanya'dan, Fransa'dan, İngiltere'den çok daha iyi bir konumdayız.
Bugün, gelişmiş ülkeler borç sorunlarıyla boğuşuyor, komşumuz Yunanistan'ın ve İtalya’nın durumları malum. Başbakanları görevlerini bırakmak zorunda kaldılar.
Yunanistan'ın yanı sıra İrlanda gibi, Portekiz gibi ülkeler de IMF ve Avrupa Birliği destekli kurtarma paketlerine başvurdu ama bunlar da yeterli olmadı.
Borç krizinin İspanya ve İtalya'ya yayılmasından endişe ediliyor.
Medyadan mutlaka takip etmişsinizdir; uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standart and Poors, geçtiğimiz ay Amerika'nın tarihinde ilk kez kredi notunu düşürdü.
Buna karşılık yine aynı kuruluş geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin ulusal para cinsinden kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye yükseltti.
Gelişmiş ülkelerin kredi notları düşerken, Türkiye'nin kredi notundaki artış, ülkemizin dünya ekonomisindeki güçlü konumuna işaret ediyor.
Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında Türkiye’yi AB’nin hayat standartlarına ulaştırmayı, dünyanın en büyük ekonomileri arasına sokmayı hedefliyoruz. Muasır medeniyet seviyesinde, insanlarımızın daha özgür ve mutlu bir birey olarak yaşamasını temin etmeyi, demokrasinin tüm kurum ve kuruluşlarıyla işlemesini amaçlıyoruz.
İş olsun, Ekmek olsun, Hürriyet olsun istiyoruz.
Ama bunlar demokrasi olmadan, demokrasi tam anlamıyla işletilmeden olmaz. İşsizlik sorunun çözümü demokrasiden geçmektedir.
Ülkemizde istihdam oluşabilmesi için, yeni yatırımlar gereklidir. Yatırımı sadece devlet eliyle değil, özel sektör ve yabancı yatırımcılarla birlikte yapmalıyız. Bunun içinde gerekli ortamın hazırlanması gerekmektedir. Türkiye, yıllardan beri SİVİL BİR ANAYASA özlemi içindedir.
İnşallah önümüzdeki kısa vadede sivil, demokratik, özgürlükçü ve yeni bir ANAYASAYI hep birlikte yapacağız.
Yeni bir anayasayla katılımcı, özgürlükçü bir anayasayla, büyük Türkiye vizyonuna denk düşen güçlü bir anayasayla geleceği kucaklıyoruz, kucaklayacağız.
Kardeşlikle, birlik ve beraberlikle istikrar ve güvenle barış ve huzurla bütün hayallerimizi, tüm hedeflerimizi gerçeğe dönüştüreceğiz.
Türkiye bütün hayallerini gerçeğe dönüştürecek güce, potansiyele, dinamizme sahiptir.
Değerli Dostlarım,
Türkiye gelişirken, kalkınırken, ileri ve müreffeh bir ülke konumuna gelirken elbette bu sadece hükümetin ve siyasetin tek başına başarısı olarak gerçekleşmedi.
Bunda tüm kurumlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin bugün olduğu gibi GİRİŞİMCİLERİMİZİN ve en önemlisi milletimizin bizlere duyduğu güvenin eseridir.
Türkiyenin bugün itibarı ile elde ettiği kazanımları kimsenin geriye götürmeye hakkı yoktur. Yurtdışındaki güçlü ve istikrarlı Türkiye imajı hepimizin haklı bir gurur yaşamasına vesile olmaktadır. Çeşitli vesilelerle gittiğimiz her yerde, Ortadoğu’da, Balkanlarda, Avrupa’da hatta Amerika’da Türkiye konuşuluyor. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN konuşuluyor.
AK Parti, değişime açık yüzüyle, enerjisiyle, heyecanıyla, coşkusuyla; en önemlisi de Türkiye’yi aydınlık geleceğe taşıyacak bir vizyonla milletimizin bu arzusuna cevap vermenin gayreti içinde oldu.
Bazı çevreler ve siyasetçilerimiz ne yazık ki hala
GERÇEKLERİ GÖREMİYORLAR.
Aşağıdan gelen demokrasi ve özgürlük dalgasını göremiyorlar.

Türkiye ESKİ TÜRKİYE DEĞİLDİR. DEĞİŞİM, GELİŞİM VE DEMOKRASİ TALEPLERİNİN ARKASINDAN GELEN BİR SİYASİ YAPI ÇÖKMÜŞTÜR.
AK PARTİ HER ZAMAN DEĞİŞİMİN VE GELİŞİMİN ÖNCÜSÜ OLMUŞTUR, OLMAYADA DEVAM EDECEKTİR.
Değerli Arkadaşlarım,
Gelişen ve büyüyen Türkiye’yi daha ileriye hep beraber taşıyacağız. Siyaset kurumuyla birlikte sivil toplum örgütlerimiz, sanayicilerimiz, işverenlerimiz, girişimcilerimiz, çalışanlarımız, çiftçilerimiz topyekün bir millet olarak aydınlık yarınları hep beraber kuracağız. HEPİMİZ BİRLİKTE TÜRKİYEYİZ.
Edindiğim bilgilere göre Manisa Organize Sanayi Bölgemizden dünyanın 100 ‘ü aşkın ülkesine ihracat yapılmakta olup 2010 yılı toplam dış ticaret hacmi yaklaşık 6,65 milyar dolara ulaşmıştır.

9.591.600 m² lik alanda,
195 işletme ve
Yaklaşık 30 bin çalışanı ile
Bu güzel başarıya imza atan tüm sanayicilerimizi ve başta Bölge başkanımızı ve yönetim kurulunu tebrik ediyorum.
Burada girişimcilerimize, sanayicilerimize ve iş adamlarımıza da sorumluluklar düştüğünü ifade etmek istiyorum.
Kurumlarımızın sosyal destek projeleri, sosyal sorumluluk projeleriyle daha yaşanabilir bir çevre ve gelişmiş bir il ve gelişmiş bir ülke için yerine getirecekleri önemli sorumlulukları ve ödevleri vardır.
21’inci yüzyılda sürdürülebilir kalkınmanın olmazsa olmaz unsurlarından biri Kurumsal Sosyal Sorumluluk olarak kabul edilmiştir.

Kurumsal sosyal sorumluluk, toplumun yaşam kalitesini iyileştirmek için, kendi çalışanları ve onların aileleri, yerel halk ve bütün toplumla birlikte sürdürülebilir bir dünya için ekonomik, çevresel, kültürel ve sosyal gelişmeye destek verme sorumluluğudur.
Bu anlamda Manisa’da faaliyet gösteren tüm firmalarımızın bu bilinçle kentimize ve kentte yaşayan halkımıza bu çerçevede hizmetler vereceğine inanıyorum. Manisamızın değerlerini hep birlikte daha ileriye taşımalıyız.
Sözlerime burada son verirken yeni tesisimizin, fabrikamızın ülkemize, Manisamıza ve Manisalılara hayırlı olmasını diliyor,
Tekrar hepinize en derin duygularımla saygı ve selamlarımı sunuyorum.

E-Posta Listeme katılarak seçim çalışmaları hakkında bilgi alabilirsiniz.